kontrol noktaları

Hücrelerin çoğunda, hücre döngüsünün farklı evreleri arasındaki düzeni sağlayan kontrol noktaları vardır.Bunlar G1,G2 ve M kontrol noktaları olup bu noktalar ‘dur’ ve ‘devam et ‘ sinyallerini düzenler.Kontrol noktaları hücre döngüsü sırasında bir evre bitmeden diğerine geçişi önler.

G1 kontrol noktasında;
  • Hücre yeterli büyüklükte mi?
  • Ortamda yeterli besin ve büyüme faktörü var mı?
  • DNA da hasar var mı?
Sorularına yanıt arar. Cevap olumlu ise devam et ,yoksa dur sinyali gönderir.
Gkontrol noktasında ;
  • Replikasyon sonucu hata var mı?
Sorularına yanıt arar. Cevap olumlu ise devam et ,yoksa dur sinyali gönderir.
M kontrol noktasında ;
  • Kinetokorlar iğ ipliklerine tutunabildi mi?
Sorularına yanıt arar. Cevap olumlu ise devam et ,yoksa dur sinyali gönderir. Eğer hücre DUR sinyali gönderirse anafaz evresi başlamaz. Hata düzeltildikten sonra yavru hücrelere DNA eşit şekilde dağılır.
Hücre döngüsünün doğru işleyebilmesi için kontrol noktalarında işlevsel bazı moleküller vardır.
Bunlar siklin ve siklin bağımlı kinazladır.Bu moleküllerin miktarındaki ve aktivitelerindeki değişim hücre döngüsündeki olayların hızını belirler.Siklin bağımlı kinazlar çoğu zaman inaktif olan sabit derişimli moleküllerdir.İnaktif olan siklin bağımlı kinazlar siklinlerle bağlanarak aktifleşir.Böylece oluşan sinyallerle döngünün başlaması ve sürdürülmesi sağlanır.Hücrenin bölünebilmesi için ortamda yeterli büyüme faktörü olması gerekir.
Büyüme faktörü :Belirli hücreler tarafından sentezlenen ve diğer hücreleri bölünmeye sevk
eden bir proteindir.Her hücre belirgin bir ya da bir kaç çeşit büyüme faktörüne özgül olarak cevap verir.Bölünme faktörünün etkisiyle bölünen hücreler belirli bir yoğunluğa ulaşınca bölünme durur.
Bazen büyüme faktörü yeterli düzeyde olmayan hücre ‘DUR’ sinyaline cevap veremez. Böylece hücre döngüsü kontrolden çıkar.
Hücre döngüsünün kontrolden çıkma nedenlerinden bir başkası da DNA hasarının onarılmamasıdır.
G2 kontrol noktası ile S evresi sırasındaki hatalar belirlenir ve onarılır. Bu genlerde mutasyon gerçekleşirse hücre döngüsü bozulur.Hücre döngüsünün bozulması kansere yol açar.
Yapılan çalışmalar kanserli hücrelerin sinyallere cevap veremeyip sürekli çoğaldığı gözlenmiştir.
UYARI Hücre döngüsünün kontrolden çıkma nedenleri;          
  • Büyüme faktörünün yeterli düzeyde olmaması
  • DNA hasarının onarılmaması
Laboratuvar ortamında normal bir memeli hücresi kültürü 20-50 kez bölünürken, kanserli hücreler sürekli besin sağlandığında sonsuz sayıda bölünür.
1951 yılında rahim ağzı kanserinden ölen Henrietta Lacks’in kanserli dokusundan elde edilen HeLa hücreleri buna örnektir.Bu kanser hücrelerinde kullanılan ilk insan hücresi kültürüdür.
Kanserli hücrelerin normal hücrelerden farkı;
  • Yapı ve fonksiyon bakımından değişiklikler gözlenir.
  • Çekirdekleri büyük, kromozom sayılarında farklılık ve bozulmalar gözlenir.    
  • DNA / RNA oranlarında farklılık vardır.
  • Anormal büyüme ve fonksiyon bozuklukları gözlenir.
Bağışıklık sistemi genelde kanserli hücreleri ortadan kaldırır.Ancak bağışıklık sisteminin yok edemediği kanserli hücrelerin bölünüp çoğalması ile oluşan kitleye tümör denir.Sürekli bölündüğü dokuda kalan tümöre iyi huylu, kan ve lenf yoluyla yayılan tümöre kötü huylu tümör denir. Kötü huylu tümörün yayılmasına metastaz denir.
Eğer hücre metastaz yaparsa radyoterapi ve kemoterapi ile tedavi edilir.Kanserli hücreler anormal beslendikleri için oluşturdukları dokuların fonksiyonunu bozarlar .Bu yüzden doku görevlerini eksik yapar ya da yapamaz bu yüzden erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.
1911 yılında Peyton Rous tarafından yapılan bir araştırmada virüslerin kanserin çoğalmasını kontrol eden genlerin mutasyona uğrattığını yani virüslerinde kansere neden olduğunu bulmuştur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNSANA İLİŞKİN BAKIŞ AÇILARI VE SINIF YÖNETİMİ

Eğitimde Ahlak ve Etik ders notları